omerbey omerbey: Yazılar
Large toggle button
Previous track button Next track button
Small toggle button
@omer.jsx
Front End Developer Ama öyle böyle değil
Yazılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yazılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mart 2021 Cumartesi

Tek bir şey!


En çokta uzaklarda olmak dokunur tenimize, bizi en çok sevdiğimizden ayrı kalmak üşütür. Ancak içimizi ısıtan bir şey var! Bu tepeleri aşmamızı bu yollarda yorulmamamızı sağlayan tek bir şey! 

Okulun ilk senesi daha henüz tanımadığı o yüzler için gerektiğinde canını seve seve vermeye yemin etmiş silah arkadaşlarımız! 

13 Kasım 2020 Cuma

Mühendis



Okudukça bir tahtadaki yazı gibi geçmişimi; her satırda senin ismini arıyorum, bulamıyorum. Bir su, düğümlenen boğazımda. Açması gereken dehlize takılıyor ve arındırmayı düğüm çözmeyi unutmuş gibi orada bekliyor, boğuyor bedenimi. İçimdeki yangını söndürmek yerine daha da alevlendiriyor. Maddesindeki o sert yakıcılığını kullanıyor. Gözyaşlarım bir deniz gibi kuruyor, çekiliyor sessiz sessiz. İçimde bir öfke! ya sonraki gece? Çöl kadar kurak gözlerim. Kaçmış gözyaşlarım ve bedenim ar etmiş ruhumdan. İsmini yazmaya çalışırken kırılıyor tebeşirlerim, kalbimden vücuduma kanlar arşınlandıkça anlatmıyor susuyor esirlerim. Bağırıyorum, söylemiyorlar onlar bir cellatlar ölüm sessizliği. Dört köşeli odamda cevelan ederken düşünüyorum. Ne kadar iyi bir mühendissem o kadar güzel hapsetmişim sensizliği.

9 Kasım 2020 Pazartesi

Neden Onu Tanımalısın?



Var  olan tüm maddeler için geçerli olan "Tanrısal Parça" düşüncesiyle aslında tarafımız çoktan belirlenmiş

"ben balçıktan bir insan yaratacağım; ona en uygun biçimi verip kendi ruhumdan kattığım zaman onun önünde yere kapanın!" SÂD 38:71 

Tanrısal bir parçadan oluştuğumuza göre tanrısal özellikler taşımamızda mümkündür. Bu yazımda değinmek istediğim özellik ise bilinme arzusudur. Bir başkası tarafından bilinme, bilinmek için arzu edilebilir hale gelme arzusu. Alelade Dünya'ya biri gelir bir odada her yeri ezberler ve bir kez onu dışarıya attığınızda sürekli dışarı gitmek ister. Gezmek ister, bilinme arzusu ile oluşturulmuş bu evreni keşfetmek, birileri tarafından keşif edilmek ister çünkü kapının çıkışında onu sadece tabiat beklemeyecek, milyarlarca insan da bekleyecektir. İnsan insanı keşfetmelidir. Yüz hatlarını ezberlemeli, konuşmasını kulaklarına nakşetmeli, duygularını hissetmeli hatta  kokusunu bir daha unutmamak için defalarca içine çekmelidir. İçimizdeki ruh depreştiğinde kimi zaman ayakkabılarımızı giyip yanlış şehirlere giden trenlere bineriz,  bazense oturduğumuz yerde yanlış bir yazıyı okuruz doğru telkinlerle yanlış insana doğru istemeyerekte olsa adım adım koşarız. Nihayetinde biriyle tanıştığımızda bitmek bilmeyen, geceleri uyutmayan o ilk günkü yazışma aslında karşımızdaki kişiyi ezberleme sürecimizin en önemli adımıdır. Ve bir zaman sonra tamamen ezberlendiğinde biz artık yeni keşifler yapmak isteriz çünkü bu oda ezberlenmiş bu kapıdan bu kalpten çıkıp gitme farklı dünyalar farklı insanlar keşfetme arzusu yüreğimize nakşolmuştur. 

Ezberlenme! yaşadığımız hayat birazda satranç gibi ikinci adımını kimse tahmin edemesin, farklı ol ama ruhsal anlamda, mutlu ol, yeni kitaplar, aşağıdaki videodaki kadar YEPYENİ insanlar tanı hatta bu insanlar o kadar yeni olsun ki doğum günleri bugün olsun; Benim gibi.. Çünkü seni tanıdıklarında yeniden doğacaklar. 

Ve gülümsemeyi unutma :)


Featured

[Featured][recentbylabel2]

Featured

[Featured][recentbylabel2]

Beni Takip Et



Copyright© omerbey.life All rights reserved